Telli Turna Doğa Derneği
25 Tem 2024
leylek herkes tarafından bilinen bir kuştur. Gagası ve bacakları kırmızı, gövdesi beyaz, kanat telekleri siyahtır. Uçuşta siyah-beyaz kanatları, kısa kuyruğu ve uzun bacaklarıyla hemen tanınır. Gencinin gagası daha kısa ve siyahımsıdır. Sessiz bir kuştur. Fakat yuvasında kur sırasında tıslamalar ve gaga lakırtıları duyulur. Sulak tarım arazilerinde ve sulak alanların çevresinde yaşar, çatılar, direkler ve ağaçlarda yuva yapar. Geçit sırasında İstanbul boğazı ve belen geçidi gibi göç noktalarında büyük sürüler halinde gözlenir. Kışı Afrika’da geçirir. Gaga ucu ile kuyruk ucu arası ortalama boy uzunluğu 100 – 115 CM, Açık kanat uçları arası ortalama kanat açıklığı 155-165 CM. Uzun bir yolu kat eden leylek yorgun olur. Buna rağmen hiç hedefi şaşırmadan eski bacasına yönelir. Bitkin düşmüş bir halde gagasını tüylerine gömer. Tüylerini kabartıp huzur içinde uykuya dalar. Leylekler baharda geri döner. Önce erkekler gelir. Onların telaşları var, çünkü geçen yılki yuvalarını bulmaları gerekiyor. Yuvalarını saman ve otlarla onarıp hızla yenilirler.Böyle bir leylek yuvası 1,5 m. genişliğinde ve 50 kg ağırlığında olabilir.İşleri bittiğinde, erkek leylek başını gökyüzüne çevirip dişisinin bir an önce gelmesini umut etmeye başlar.
Bir hafta sonra dişi leylek de erkek leylek tarafından hazırlanmış olan yuvaya döner. Hemen yerini alır. Leyleklerin selamlama törenleri çok etkileyicidir. Üreme dönemi Türkiye'de çoğunlukla Mart ayının sonunda başlar. Dişiler genelde her iki günde bir yumurta bırakırlar ve 2 ile 5 arasında yumurta yaparlar. Kuluçka dönemi 33-34 gün sürer. Anne baba kuluçkaya ortaklaşa yatarlar. lk yumurta yapıldıktan sonra kuluçkaya yatarlar. Bu sebeple civcivler aynı anda yumurtadan çıkmazlar. Yumurtadan ilk çıkan yavru genellikle kendisinden sonra yumurtadan çıkan kardeşlerinden daha büyük ve güçlü olur. Sosyal bir türdür. Çeşitli kuşlar ve hayvanlar ile aynı bölgede uyum içinde yaşayabilir. İnsanlara yakın yerleri daha çok sever. Evlerin, elektrik, telefon direkleri, cami kubbeleri, evlerin çatıları gibi yerlerde yuvaları olduğu yediden yetmişe herkes tarafından bilinmekte olan leylek bulunduğu yerlere güzellik katmaya devam ediyor. Elektrik tellerine kapılıp hayatını kaybeden çok sayıda leylek olduğu bilinmektedir
Leyleklerin Muş Ovasını ve Muş Ovasındaki köy, kasaba ve beldeleri tercih etmelerinin en önemli sebeplerinden birincisi Muş Ovasının zengin sulak alanları ile yüksek besin deposu olma özelliğidir. Dağlık alanlarda leyleklere rastlanılmaz. İkinci önemli sebebi ise Leyleklerin bölgemizde son derece sevgi ile karşılanmasıdır. Leylekler her yıl Mart ayının birinci haftasından itibaren bir önceki yıl bulundukları yuvalarına gelirler. Kuluçka sonrası yavruları uçuş aşamasına geçtikten sona ise Ağustos ayının ikinci haftasından itibaren tekrar güneye, Afrika Kıtasına doğru göç ve toplanma hazırlıklarına başlarlar. Fakat bu süre eylül ayının son haftalarına kadar da devam edebilir. Bölgeyi terk etmek istemezler, ancak mevsim şarları gitmelerini gerektirir. Muş Ovasındaki köylerin hemen tamamında camilerin, elektrik veya telefon direklerinin, evlerin üstlerinde leylek yuvaları bulunur. Muş Ovasının tamamı sulak alan özelliğindedir. Bu nedenle Muş Ovasında leylek yuvası olmayan köy yoktur. Muş Ovası köylerinin her birinde en az birden fazla, bazılarında onlarca leylek yuvası bulunur. Binlerce leylek Muş Ovasında bahar ve yaz dönemlerini geçirip yavrularını büyütürler. Eski çağ canlılarından olan leylekler yerli tür olarak da kabul edilebilinir. Leyleklerin varlığı bulundukları alanlara huzur ve mutluluk verir, her yıl Mart ayının ilk haftasından itibaren köylüler leyleklerin gelişlerini baharın müjdecisi olarak kabul eder; leylekler gelmeye başladı, leylekler geldi diye kendi aralarında konuşlar ve onların gelişleri ile köy hayatının ahengi artar. Leylekler aynı zamanda edebiyatında da önemli bir yer edinirler. Onlar için hikayeler, şarkı, türkü, mani, şiirler söylenir. Leyleklere olan sevgi onlara özel bir ilgi oluşturur. Leylekler için en önemli tehdit ise elektrik telleridir. Saha çalışmalarında bu konuda gözlem ve kayıtlar tutulmuştur
Leylekler herhangi bir dış etkiye karşı yuvayı korumak, onlara yönelik tehditleri görebilmek için yuvalarını özellikle yüksek ve görüş alanı geniş olan yerlerde oluştururlar. Tek eşli olarak yaşarlar, ömürleri boyunca yalnızca bir defa eş tutarlar.
Ülkemizde iki leylek türü yoğun olarak bulunmaktadır. Karaleylek ve herkes tarafından bilinen kırmızı gagalı beyaz leylekler.
Karaleylekler yuvalarını su kıyılarına yakın yüksek ağaçların tepelerinde kurarlar.
Herkes tarafından bilinen Leylekler ise yuvalarını genellikle insan yerleşkelerinin olduğu yerlerde; çoğu zaman elektrik veya telefon direklerinin üstünde, cami kubbelerinin, minarelerin üstünde veya yine şefkat ve sevgi gördükleri bir evin damında, çatısında, bacasında oluştururlar. Leylekler diğer göçmen kuşlar gibi insan yerleşkelerinden uzakta değil de tam tersine çoğunlukla ve genellikle insan yerleşkelerinin içinde oluştururlar. Bu durum ülkemiz genelinde yaygın olduğu gibi ilimizde daha yoğun olarak karşılaşılan bir durumdur.
Göç zamanı bir araya toplanan leylekler her yıl ağustos ayı sonlarında güneye ve çoğunlukla Afrika’ya doğru göç ederler. Baharın ilk ayında 8-12 Mart tekrar önceki yuvalarına geldikleri görülmektedir. Mevsim şartlarına göre geri dönüş göç tarihlerinde çok küçük zaman, tarih sapması olabilir.
.